Ülkemizdeki Doğal Anıtlar

Yaşadığımız coğrafyanın doğal anıtlar ile kaplı olması büyük bir avantaj. Çünkü dünya çapında ilgi gören doğal anıtlara ulaşmak için fazla bir efor sarf etmemize gerek yok. Özellikle doğal anıtları görmek için Türkiye’ye yurt dışından gelen turistleri düşünürsek şanslı olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu şansı fırsata çevirmek için ufak bir yolculuk planı yeterli; aynı zamanda bir tutam doğa tutkusu gerekli. Gerisini yaşadığımız coğrafya hallediyor.

Türkiye’de görülmesi gereken doğal anıtlara geçmeden önce Haftalık Günlük sitemizde doğal anıt nedir sorusunu cevaplayalım: Doğal anıt, görülmeye değer doğa varlıkları olarak tanımlanmaktadır; örneğin mağara, şelale, obruk, dağ… Bir yapının doğal anıt sınıfına girebilmesi için insan eli değmeden oluşması gerekmektedir. Yeryüzünün oluşum sürecinde meydana gelmiş olmalı ve doğal olayların etkisiyle değişime uğramalı. Doğal anıtlar hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın 👉 Doğal Anıt nedir, nasıl oluşur? O zaman bu tanımlamaya uygun olan Türkiye’deki doğal anıtlara göz atalım.

1. Nemrut Dağı

Doğal anıtlar listesinde ilk sırayı Adıyaman’daki Nemrut Dağı’na verelim. Ürkütücü bir görünüme sahip olsa da Türkiye’nin en iyi doğal anıtlarından biri. MÖ Kommagene Krallığı’na ev sahipliği yapan bu bölge, krallığın lideri olan I. Antiochus’un yaptırdığı heykelleri bünyesinde barındırıyor. Gizemini koruyan bu heykellerin Pers ve Yunan tanrılarını simgelediği söyleniyor. Kral I. Antiochus’un ölümsüzlüğe ulaşmak için türlü aksiyonlara girmesine tanıklık eden Nemrut Dağı, günümüzde ciddi bir kültür yuvası. 2100 metre yüksekliğindeki dağın 1987 yılında Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındığını belirtelim. Ayrıca harika bir doğal anıt olan Nemrut Dağı’nı dünyanın 8. harikası olarak görenler de var.

2. Manavgat Şelalesi

Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan bu gösterişli şelale, Türkiye’nin en popüler doğal anıtları arasında. Ailelere hitap eden bu doğal anıt, gezi kaçamağı yapmak için ideal rotalardan biri. Özellikle havalar ısınınca 4 metre yüksekliğe sahip olan bu şelaleye karşı çay içmek, herkes tarafından önerilen bir aktivite. Bir tık daha macera arayışında olanlar ise bu bölgede su sporlarına katılabilir.

3. Pamukkale Travertenleri

400 bin yıl kadar önce jeolojik olayların oluşturduğu Pamukkale Travertenleri, Unesco Dünya Mirası Listesi’ne giren bir diğer doğal anıtımız. Sıcaklığı 35 ve 100 derece arasında değişen 17 sıcak su alanına sahip bölge, yüzyıllardır kaplıca olarak hizmet veriyor. Travertenlerin oluşmasına neden olan termal kaynaklardan çıkan sular, yaklaşık 300 metre yol kat ederek traverten katmanlarına dökülüyor. Kaynaktan çıkan ve yüksek miktarda karbonhidrata sahip olan sıcak sular, havadaki oksijen ile reaksiyona giriyor. Karbondioksit ve karbonmonoksitin sudan ayrışmasıyla oluşan çökelti, ilk başta bir jel görünümüne sahip oluyor. Daha sonra sertleşerek traverten halini alıyor. Bu doğal özelliğin dünyadaki en iyi örneğine Denizli’nin Pamukkale ilçesinde denk geliyoruz.

4. Cilo Dağı

Hakkari’de bulunan Cilo Dağı, 4135 metrelik yüksekliğiyle Türkiye’nin Ağrı Dağı’ndan sonraki en yüksek ikinci dağı. Karların hiçbir zaman erimediği Cilo Dağı, aynı zamanda Sat Buzul Gölleri ile de meşhur. Ülkemizin en iyi doğal anıtlarından biri olan Cilo Dağı, Doğa Sporları Festivali’ne de ev sahipliği yapıyor. Bunlara ek olarak dağın eteklerindeki Sat Buzul Gölü, Türkiye’de kamp yapılacak en iyi yerler arasında gösteriliyor.  

5. Van Gölü

3,700 km2 yüzölçümüne sahip olan Van Gölü, doğal anıt deyince akla gelen bir başka örnek. Üzerinde 4 ada bulunan Van Gölü, tuzlu ve sodalı bir su karakterine sahip. Bu özelliği nedeniyle göl kışın donmuyor. Bu özellik ayrıca göl içindeki canlı çeşitliliğini de olumsuz etkiliyor. Her mevsim ayrı bir güzellik barındıran Van Gölü de görülmesi gereken doğal anıtlar arasında.

6. Kapadokya

Oluşumu 60 milyon yıl önceye dayanan Kapadokya, Türkiye’deki en önemli doğal anıtlarından biri. Resmi adı Göreme Milli Parkı ve Kapadokya’nın Kayalık Alanları olan bu tarihi güzellik, 1985 yılında Unesco Dünya Miras Listesi’ne girdi. Bu bölge milyonlarca yıllık peri bacaları, yeraltı şehirleri, yerel lezzetleri ve ziyaret edilmesi gereken diğer yerleriyle rüya gibi bir deneyim yaşatıyor. Kapadokya, aynı zamanda Türkiye’de günbatımının en iyi izlendiği yerler arasında.

7. Cennet ve Cehennem Mağaraları

Cennet ve cehennem mağarası, cennet cehennem obruğu ya da çöküğü… Farklı isimlerle anılan bu doğal anıt, kimyasal erozyonun yol açtığı bir çökme sonucunda oluşmuş. Cennet ve Cehennem mağarası, Mersin’in Silifke ilçesinde bulunuyor ve bu iki mağaranın arasında 75 metre mesafe var. Cennet Mağarası’na gitmek için Roma İmparatorluğu döneminde yapılan 450 basamaklı bir merdiveni inmek gerekiyor. Cehennem Mağarası’na ise özel ekipmanlara sahip olanlar girebiliyor. Cehennem Mağarası’na giremeyenler için özel bir teras yapılmış. Merak edenler, teras üzerinden Cehennem mağarasının içini gözlemleyebiliyor. Daha fazla bilgi için 👉Cennet ve Cehennem mağaraları yazımıza tıklayabilirsiniz.

8. Damlataş Mağarası

Antalya’nın Alanya ilçesinde bulunan Damlataş Mağarası, Türkiye’de turizme açılan ilk mağara olma özelliğine sahip. Görülmesi gereken bir doğal anıt olan Damlataş Mağarası, 1948 yılında bulunmuş. Taş ocağı açılmak istenirken bir dinamit patlamasında şans eseri bulunan bu mağara, sarkıt ve dikitlerin katkılarıyla eşsiz bir manzara sunuyor. Adını sarkıtlardan damlayan su damlacıklarından alan mağaranın girişinde 15 metre yükseklikte ve 50 metre uzunluğunda bir geçit yer alıyor. Bu geçitten ilerledikten sonra mağara tabanına iniliyor. Görülmesi gereken bir doğal anıt olmasının yanı sıra astım hastalarını tedavi eden havasıyla da meşhur.

Türkiye’de görülmesi gereken doğal anıtlar, bunlarla sınırlı değil. Bu listeye aşağıdaki doğal güzellikleri de dahil edebiliriz:

• Antalya’daki Karain Mağarası
• Fethiye’deki Ölüdeniz
• Erzurum’daki Tortum Şelalesi
• Çorum’daki Hattuşaş Antik Kenti
• Antalya’daki Düden ve Kurşunlu Şelalesi