Holizm, bir bütünün parçalarının sadece kendi içlerinde değil, aynı zamanda birbirleriyle olan ilişkileri ve bağlantılarıyla da anlaşılması gerektiğini savunan bir felsefi ve bilimsel yaklaşımdır. Bütünsellik ve bütüncülük gibi isimlerle de bilinir. Holizm, her şeyin birbirine bağlı olduğunu ve bütünün, parçaların toplamından daha büyük olduğunu öne sürer. Çoğunlukla bütün yerine tek tek parçalara odaklandığımız hızlı tempolu dünyamızda, kendimizi ve etrafımızdaki dünyayı daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek yeni bir bakış açısı sunuyor. Şimdi holizm nedir konusuna daha da detaylı bir şekilde eğilelim.
Holizm Anlamı ve Özellikleri
Holizm genellikle Gestalt psikolojisi olarak anılır. Davranışın kendisini oluşturan bileşenler açısından anlaşılamayacağını savunur. Bu genellikle ‘bütünün, parçaların toplamından daha büyük olması’ olarak tanımlanır. Bir başka deyişle insan davranışının, türediği unsurların özellikleriyle açıklanamayan kendine has özellikleri vardır. Bu nedenle bütünsel bir yaklaşım, farklı açıklama düzeylerinin olduğunu ve her düzeyde, bir sonrakine indirgenemeyecek ortaya çıkan özelliklerin bulunduğunu öne sürer.
Holizm psikolojide tütüncülük, insan davranışının bireysel bileşenlerinin analiz edilmesiyle tam olarak anlaşılamayacağını öne sürmektedir. Davranışın bütününün, parçalarının toplamından daha büyük olduğunu ve davranışın, yalnızca onu oluşturan öğelerin özellikleriyle açıklanamayacak benzersiz özelliklere sahip olduğunu ileri sürer.
Bütünsel bir bakış açısına göre, insan davranışına ilişkin birden fazla açıklama düzeyi vardır. Ve her düzeyde, bir alt düzeye indirgenemeyecek veya basitleştirilemeyecek kendine özgü ortaya çıkan özelliklere sahiptir. Başka bir deyişle, insan davranışı indirgemeciliği aşan karmaşıklık ve zenginlik sergiler. Oyundaki çeşitli faktörlerin birbirine bağlılığını ve birbirine bağımlılığını takdir eden kapsamlı bir yaklaşım gerektirir.
Holistik Yaklaşım
Holizm nedir konusundan bahsederken bu yaklaşımın temeli üzerinde durmak gerekir. İşte holistik yaklaşıma yön veren ilkeler:
- Bütünlük: Bütün, parçaların toplamından daha büyüktür. Canlılar ya da toplumlar birbirine bağlıdır ve tek başlarına tam olarak anlaşılamazlar.
- Birbirine Bağlılık: Holizm, evrendeki her şeyin birbirine bağlı olduğunu ve hiçbir varlığın yalıtılmış olarak var olmadığını kabul eder. Bu ilke, bir sistemin çeşitli öğeleri arasında var olan karmaşık ilişkiler ağını ve sistemin bir bölümündeki değişikliklerin diğer parçalar üzerinde dalgalanma etkileri yaratabileceği kavramını vurgular.
- Bağlamsallaştırma: Holizm, olguları daha geniş bağlamları içinde anlamanın önemini vurgular. Karmaşık sistemleri daha küçük, izole parçalara bölerek anlamaya çalışan indirgemeci düşünceyi reddeder.
- Sistem Düşüncesi: Holizm, yalnızca bireysel bileşenlerine odaklanmaz. Bunun yerine karmaşık sistemleri bir bütün olarak anlama ve analiz etmenin bir yolu olan sistem düşüncesini benimser. Bir sistem içinde meydana gelen dinamik etkileşimlerin sistemi nasıl etkilediğini çözümlemeye çalışır.
- Çok boyutluluk: Gerçeklik çok boyutludur ve hiçbir yaklaşım onun karmaşıklığını tam olarak yakalayamayacağını kabul eder. Farklı kültürel geçmişleri olan disiplinlerarası yaklaşımları ve uzmanlıkları uyumlu hale getirir.
- Denge: Bütüncülük, bir sistem içindeki denge ve uyuma inanır. Bir sistem içindeki dengesizliklerin veya aksaklıkların olumsuz sonuçlara yol açabileceğini kabul eder. Sistemin refahını ve sürdürülebilirliğini destekleyen bir denge durumunun bulunmasını ve sürdürülmesini savunur.
Holizm Felsefesi
Holizm nedir konusuna pencere açan alanlardan biri de felsefedir. Holistik felsefe, klasik analitik düşünce tarzının aksine, bütünsel bir bakış açısını benimser. Analitik düşünce, bir sistemi parçalara ayırarak her bir parçayı incelemeye odaklanır. Ancak holistik düşünce, sistemi bütün olarak ele alır ve parçalar arasındaki ilişkileri vurgular. Genel olarak, holizm felsefesi, karmaşıklıkla başa çıkmak, ilişkileri anlamak ve bütünsel çözümler geliştirmek için bir çerçeve sunar. Bu yaklaşım, insanların, doğanın ve toplumların karmaşıklığına daha derinlemesine bir şekilde yanıt verebilme potansiyeline sahiptir.
İlginizi Çekebilir: Felsefe Adcılık Nominalizm Nedir
Holizm Kurucusu
Doğanın ve evrenin anlaşılmasında parçaların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Aristoteles‘in yaptığı çalışmalar, holizm felsefesinin temelini oluşturur. Holizmin modern anlamda kurucusu ise Güney Afrika Başbakanı ve Filozof Jan Christiaan Smuts’tur. Smuts, 1926 yılında yayımlanan “Holism and Evolution” adlı eserinde holizm kavramını detaylandırarak literatüre kazandırmıştır.
Holizm Örnek
Holizm nedir konusuna farklı disiplinlerden örnek verebiliriz. İşte bazı örnekler:
Örneğin bir kişi tek başına çalışarak 3 birim üretiyor olsun. Diğer kişi de 4 birim üretsin. Bu iki kişi birlikte çalışarak beklenti 7 birim üretmeleridir. Ancak iki kişi birlikte çalışarak 8-9 birim üretebilirler. Dolayısıyla aralarındaki uyum ve sinerji üretkenliği olumlu etkileyebilir.
Bir diğer örnek ekosistemden…
Örneğin, bir bölgedeki bir bitki türünün yok olması, o bitkinin besin kaynağı olan bir hayvan türünü etkiler. Bu da o bölgedeki diğer hayvan ve bitki türlerini etkiler. Benzer şekilde, bir bölgedeki suyun kirlenmesi, sucul yaşamı ve bu yaşamı besleyen diğer organizmaların da etkilenmesine neden olur.
Aynı zamanda bir öğretmenin çeşitli öğretim yöntemlerini içeren ve bireysel öğrenme stillerini dikkate alan bir yaklaşım belirlemesi de holizme örnektir. Eğitimciler holizm yaklaşımı ile öğrenmeyi teşvik etmek için olumlu bir sınıf ortamı tasarlayabilirler.
Diğer yandan bir araştırmacının davranışların sosyalleşme ile nasıl değiştiğini gözlemlemesi de holizm yaklaşımına örnektir.