Düşene neden güleriz ama düşene gülünmez. Ancak çocuklar, böyle bir kuralla tanışmamıştır. Bu yüzden düşene her defasında gülerler. Yetişkinlerin de çocuklardan kalır yanı yoktur. Düşen birini gördüklerinde gülmenin yasak olduğunu bilmelerine rağmen yine de kendilerini tutamazlar, gülerler… taa ki yardım etmeye gidene kadar. Çünkü düşüne gülünmez, yardım edilir.
Düşene yardım etme ya da destek olma isteği, gülmenin yerini acıma hissine bırakır. Böylece gülünç durum ortadan kalkar. Fakat herkes düşene yardım edenler kadar şanslı değildir. Çünkü insan, bir izleyici olarak düşen kişiyi gördüğünde gülmemek için kendini zor tutar.
Peki, düşene neden güleriz? Anlık olarak gelişen bu durumun derin anlamları olması şaşırtıcı olabilir. Birçok kişinin düşene neden gülündüğüne dair bir fikri vardır. Bu gülünç durumun tek bir nedeni olabileceği gibi birden fazla sebebi de olabilir.
İçindekiler
Düşen Birini Gördüğümüzde Neden Güleriz?
Kimine göre bu durumun nedeni, çocukluktan kalan anılardır. Düşmeye çok yatkın olan çocuklar, belli bir yaşa kadar düşe kalka gelirler. Her düştüklerinde ebeveynleri tarafından tebessüm ile teselli edilirler. Ebeveynin yüzündeki gülümseme, çocuklukta belki de şu izi bırakıyordur: “Düşene tebessüm ile yaklaşınız”
Söz konusu başkanın düşmesiyse gülmek yasaktır, ancak kendisi düştüğünde çevresindekiler gülebilir. Kafası karışan çocuk, düşmenin gülünç olduğunu hafızasının bir köşesinde saklayarak büyür. Gelecekte bir gün düşen birini gördüğünde kendisini tutamaz ve istemsizce olsa da kahkahayı gizlice ya da alenen basar.
Kentli Aktivitesi: Düşene Gülme Eğlencesi
Kimine göre düşene gülmemizin sebebi, kentleşme ile ilgilidir. Köylerden şehirlere göç, yaşam biçimlerini değiştirmiş ve eğlencelerin biçimini çeşitlemiştir. Artık insan kendine gülecek yeni bir şeyler bulma arayışındadır. Büyük şehirlerde yaşayanlara göre, sert bir uyarıcı olmadığı takdirde kimse takılıp düşmemelidir. Çünkü insan, artık eskiye göre daha gelişmiş bir canlıdır. Eğer takılıp düşen olursa, gülmek kaçınılmaz hale gelir. Şehirli gözler, çoktan kararını vermiştir. Düşersen önce gülerim, sonra yardım ederim.
Schadenfreude: Başkasının Zararına Sevinme
Düşene gülmek, Schadenfreude kavramı ile de açıklanabilir. Kökeni Almanca olan bu kelimenin anlamı şu: Kötülükten mutluluk duymak, başkasının zararına sevinmek… Schadenfreude, bir başkasının başına gelen kötü bir şeye sevinme durumudur. Başkasının mutsuzluğundan mutlu olma hadisesi, düşene neden güleriz sorusunun bir başka cevabıdır.
Bu kavramı araştıran uzmanlar, modern çağın rekabetçi ortamının Schadenfreude kavramı üzerine temellendiğini söylüyor. Çünkü başkasının zararına sevinmek, kontrolsüz bir rekabetin yaşandığı bir sistemde normal bir tutum gibi görünüyor. Dolayısıyla düşene gülmenin nedenlerin biri de Schadenfreude kavramının refleks düzeyindeki yansımasıdır diyebiliriz.
Tehlikeli ve Zararsız Olan Bizi Güldürür!
Düşene neden güleriz sorusuna cevap ararken V. S. Ramachandran isimli nöroloğa da kulak vermemiz gerekir. Ramachandran, tehlikeli ama zararsız uyaranların bizi güldürdüğünü söyler. Bu teoriye göre uyaranın bizim için zararsız olması birincil şart, ancak hafif bir tehlikeyi de içermesi gerekiyor. Ramachandran’ın gülme teorisi, düşene neden güleriz sorusuna iyi bir cevap gibi duruyor.
Ancak düşen kişinin başı kanadığında ya da düşen kişi daha kötü bir durumla karşı karşıya kaldığında gördüğümüz şey bizi güldürmez. Teorinin dediği gibi, gülmemiz için gördüğümüz şeyin tehlikeli olduğu kadar zararsız olması gerekiyor.
Engellenemeyen Gülüş
Düşmek ve gülmek, herkesin başına gelebilecek oldukça insani iki durum. Düşmek, çoğu zaman olumsuz bir anlam taşır. Gülmenin nasıl bir anlam taşıdığı ise değişkendir, gülünen ortama göre gülmenin anlamı değişir. Gülme eylemi kimine göre bir ihtiyaç, kimine göre lükstür. Ömre ömür kattığı ve hayatı uzattığı söylenen gülmenin ortama göre anlamı değişmesini toplumsal normlar ile açıklayabiliriz. Düşene gülme ise bireysel bir aksiyondur. Refleks, toplumsal düşünceden daha baskın gelir. Diğer yandan düşene gülmek doğal bir gülüş kadar samimi olabilir.
Düşene neden güleriz sorusuna cevap vermek kolay. Fakat düşen bir kişi gördüğümüzde gülmeye engel koymamız zor. Belki de bu konuyu çıkmaza götüren ana neden bu. Yine de düşen birini gördüğümüzde neden güldüğümüzü az çok biliyor olsak bile bir insan, düşen bir insana neden güler ki?
Düşene Neden Güleriz Psikoloji
Şimdi düşene gülme ile ilgili diğer teorilerden de bahsedelim.
- Beklentilerin Bozulması: İnsanlar düşme gibi sürpriz ve beklenmedik durumları komik bulurlar çünkü beklentilerimiz aniden bozulur. Bu, mizah teorilerinden biri olan inkongruite teorisi (uyumsuzluk teorisi) ile açıklanır. Teoriye göre, beynimiz beklenmeyen veya uyumsuz olayları gülme tepkisi ile karşılar.
- Katharsis ve Rahatlama: Düşme gibi zararsız ve ani olaylar, potansiyel bir tehlike içermiyorsa ve bunu fark ettiğimizde, katarsis (duygusal boşalma) yaşarız ve sonucunda güleriz. Psikolog Sigmund Freud’a göre güldüğümüzde biriken stresi ve kaygıyı serbest bırakırız.